Cahit Zarifoğlu Dersler ve Konuları
Hazırlayan:Yunus Efe Sağır

9.Sınıf Biyoloji Konu Özetleri

A.Hücresel Yapı
Canlı Varlıklarister bir hücreli,ister çok hücreli olsun hücresel bir yapıya sahiptir.Hücreler canlıların yapısal ve işlevsel birimidir.
hayvan ya da bitki olarak tanıdığımız organizmalar ise,işbirliği içinde olan çok sayidaki özelleşmiş hücrelerin oluşturdugu birlikteliklerdir.Bu özelleşmiş hücre gruplarina DOKU denir.Doku-Organ-Sistem Şeklindeki organizasyona sahip bu canlilara çok hücreli canlılar denir.
B.BESLENME
Canlılar hayatsal faaliyetlerini sürdürebilmek için beslenmek zorundadir.Yeterli bir beslenme üç temel gereksinimi karşılar:
:Atp üretimi için gereken yakit
:Hücre Yapısına katılacak maddelerin sentezi için gereken hammadde
:Hücre İçindeki yaşamsal olaylarin düzenlenmesi içinn gerekli besleyiciler 
C.SOLUNUM
Vücudun tüm hücresel işleveri için gerekli olan enerji hücre solunumu ile karşılanır.Bu olay besinlerde depo edilen kimyasal bağ enerjisinin açığa çıkarılmasıdır.solunum hücrede gerçekleşen bir yıkım olayidir ve gerçekleşme biçimine göre ikiye ayrilir.Yakıt hammaddesi olan organik molekülün oksijen kullanılmadan parçalanmasina OKSİJENSİZ SOLUNUM denir.Oksijen kullanilarak kimyasal bağ enerjisinin açığa çıkarılmasina oksijenli solunum denir.
HÜCRELERDE MEYDANA GELEN YAPIM VE YIKIM TEPKİMELERİNİN TÜMÜNE METABOLİZMA DENİR.
D.BÜYÜME GELİŞME
Çok Hücreli Canlilarda büyüme doku hücrelerinin bölünmesi ya da hücre kütlesinin artışı ile gerçekleşir.Genç bir bireyden ergin bir birey oluşuncaya kadar geçen sürece gelişöe denir.gelişme ard arda devam eden hücre bölnmesi ve hücre farklılaşmasi sonucu tamamlanır.
E.HAREKET
Bütün canlilar hareket edebilir.Hayvanlarda ve bazi bir hücrelilerde hareket yer değiştirme şeklinde aktif bitkiler gibi belirli bir yere bağlı yaşayanlarda pasif olarak gerçekleşir.
F.BOŞALTIM
Canlılarda metabolizma sonucu oluşan artık,zararlı ya da gereğinden fazla olan maddelerin uzaklaştırılmasina boşaltım denir.
G.ÜREME
Üreme canlilarin kendilerine benzer bireyler oluştırmasidir.bireysel yaşamin devami için zorunlu olmayan bu etkinlik neslin devamini sağlar.
ADAPTASYON
Değişen çevre koşullarına uygun kalitsal özelliklere sahip canlıların hayatta kalmasina adaptasyon denir.Adaptasyon evrimin sonuclarından birisidir.
KOHEZYON Çekim Gücü su moleküllerinin kısa ömürlü zayıf hidrojen bağları ile birbirine tutunmasidir.bu davraniş su moleküllerinin birbirini çekerek hareket etmesini sağladığı gibi yüzey geriliminide yaratır.böylece yüzeyi esneyebilen.kırılmaya dayanıklı bir sıvı ortam oluşur.
Adhezyon Çekim Gücü
suyun herhangi yüklü bir yüzeye tutunmasidir.bu olay ayni zamanda kılcallık sulu sıvının yükselme eğilimi olgusunuda açıklar
Mineraller
Mineraller vücuda hazir olarak alinan inorganik bileşiklerdir.Vücutta organik maddelere bağlı olarak bulundukları gibi hücrelerde ve vücut sıvılarında tuz halinda de bulunurlar.Bu nedenle madensel tuzlar olarakta bilinirler.
POLİMER birbirinin ayni yada benzer monomerlerin kovalent bağlarla bağlanarak oluşturdukları uzun bir moleküldür.vücüdumuzdaki makromoleküllerin çoğu birer polimerdir.
MONOMER organik Moleküller:
HÜCRE ZARINDAN GEÇEBİLECEK BÜYÜKLÜKTEDİRLER.
HÜCRESEL SOLUNUMDA YAKIT MADDESİ OLARAK DOĞRUDAN KULLANILABİLİRLER.
SUDA ÇÖZÜNEBİLİRLER
BİRBİRLERİNE DÖNÜŞEBİLİRLER
YAPIYA KATILMAK YADA DEPO EDİLMEK ÜZERE POLİMER ORGANİK MADDE SENTEZİNDE KULLANILABİLİRLER.
Dehidrasyon:
Küçük Moleküllerin birleşip büyük moleküller oluşturmasi ve açığa suyun çıkmasi olayidir
Hidroliz:Büyük Molükllerin su alarak kendini oluşturan küçük moleküülere dönüşmesi olayidir.
Glikoz + Glikoz ====Maltoz+Su
Glikoz+Galaktoz===Laktoz+Su
Glikoz+Fruktoz===Sakkaroz(Sükroz)+Su
Maltoz:Arpada bulunur.bira yapımında kullanılır
Laktoz:Sütte Bulunur
Sakkaroz(Sükroz)Şeker Pancarinda bulunur.Çay Şekeri Denir.
Polisakkaritler
Çok sayida glikoz molekülünün glikozit bağıyla birleşmesi sonucu oluşurlar.
(Glikoz)n dehidrasyon+Hidroliz Polisakkaritler + (n-1) Su (n-1)Glikozit Bağı
Nişasta:Bitkiler Fazla glikozlarini:kök gövde yaprak gibi organlarında nişasta olarak depolar.
Glikojen:Hayvanlar.insanlar,bakteriler ve mantarlar fazla besinlerinin kendilerine bir gün yetecek kadarini karaciger ve kas hücrelerlerine glikojene çevirerek depolar
Selüloz:Bitki hücrelerini duvarinda (çeperinde) bulunur.Selüloz suda çözünmez bu sayede bitki hücrelerinin gazlja su yüzünden patlamasini hücre çeperi engellersadece otcullarin bagirsagindaki bakteriler parçalayabilir.
Kitin:Azotlu Bir Polisakkarittir.böceklerin kabuğunda bulunur.
ÖNEMLİ BİLGİLER
karbon h. hücre zarının yapısına katılır
karbonhidratlardan glikoz beynin enerji kaynağıdır.kanda glikoz olmazsa beyin çalışamaz
Glikoz,Fruktoz ,Maltoz Sakkaroz = BİTKİSEL KAYNAKLIDIR
Galaktoz Laktoz Glikojen Kitin =Hayvansal Kaynaklıdır.

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

Yeryüzünde 2.000.000'un üzerinde canlı yaşamaktadır ve bunlardan yalnızca %15-20'si tanımlanmıştır. İnsanoğlu, çevresinde yaşayan canlılarla birlikte dünyayı paylaşmaktadır. Çevremizdeki bitki ve hayvanları iyi tanımak, yaşamımızı kolaylaştıran birçok bilgiye sahip olmamızı da sağlayacaktır. Bilim adamları canlıları daha kolay incelemek için onların benzer özelliklerini göz önüne alarak onları ortak gruplara koymaya çalışırlar. Bu işlemlere sınıflandırma (biyosistematik) denir. Başka bir deyişle canlıların benzerlik ve kalıtsal akrabalıklarına göre belirli gruplarda toplanmasına biyolojik sınıflandırma denir. Biyolojinin alt dalı olan bu bilime ise Taksonomi (Sistematik) denir.

Sınıflandırmanın Önemi ve Gerekliliği
Dediğimiz gibi yeryüzünde birçok canlı henüz tanımlanamamıştır. 
Bu kadar çok canlı çeşidini incelemek, ancak onları belirli özelliklerine göre sınıflandırarak mümkün olur. Yani "sınıflandırmanın amacı, canlıları bir sisteme oturtmak ve doğayı daha kolay anlaşılır hale getirmektir" denilebilir.

Sınıflandırmanın Çeşitleri

1-) Amipirik(yapay) sınıflandırma

İlk sınıflandırmayı Yunan Filozofu Aristoteles (m.ö.383-322) yapmıştır. Aristoteles bitkileri otlar, çalılar, ağaçlar; hayvanları ise yaşadıkları yere göre karada, suda ve havada yaşayanlar şeklinde gruplandırmıştır. 

Aristoteles’in sınıflandırması canlıların görülebilen ve morfolojik özelliklerine göre yapılmıştır. Günümüzdeki sınıflandırılmada, canlıların bütün özellikleri göz önünde bulundurulur.

Örneğin yarasanın kanatlarına bakarak onu kuşlar sınıfında incelemek mümkün değildir. Yarasa bütün özellikleri ile bir memeli hayvandır.

Sınıflandırma, canlıların görülen bir veya birkaç özelliğine göre yapılırsa ‘suni sınıflandırma’ (yapay sınıflandırma) adını alır. Aristo’nun yapmış olduğu sınıflandırma yapay sınıflandırmadır. Buna ampirik sınıflandırma da denir. Ampirik sınıflandırma nitel gözleme dayanır ve temeli analog organlardır.
Analog organlar, görevdeş organlar demektir. Kökenleri farklı, görevleri aynı olan organlardır. Örnek vermek gerekirse, sineğin kanadı da yarasanın kanadı da uçmaya yarar fakat kökenleri aynı değildir. 

2-) Filogenetik(doğal) sınıflandırma

Günümüzde sınıflandırma, canlıların akrabalık ilişkilerine göre yapılır. Sınıflandırılmada canlıların tüm özellikleri(hücresel yapısı ve sayısı, üreme ve beslenme şekli, yaşama alanları vs.) göz önünde bulundurulur. Bu çeşit sınıflandırmaya ‘tabii sınıflandırma’ (doğal sınıflandırma) denir.
Doğal sınıflandırma bilimsel olan sınıflandırılmadır. Buna filogenetik sistematik de denir.
Bu sınıflandırma çeşidinde yapay sınıflandırmadan farklı olarak homolog organlarkullanılır. Kökenleri aynı, görevleri farklı olan organlara homolog organlar denir. Örnek vermek gerekirse, balinanın yüzgeci, kuşun kanadı ve insanın kolu köken olarak aynı olmasına rağmen(Mezoterm), görev olarak farklıdırlar. Biri yüzmeye, biri uçmaya ve diğeri tutmaya yaramaktadır.

Canlıların İsimlendirilmesi
Sınıflandırmanın en küçük birimi türdür. Sınıflandırmada tür kavramını ilk kuran kişi John Ray'dır.
Tür, ortak bir atadan gelem,yapı görev bakımından ortak özelliklere sahip olan, kendi aralarında çiftleşerek verimli döller meydana getirebilen bireylerin oluşturduğu topluluktur. 
Sistematikte her tür iki isimle adlandırılır. Buna ikili adlandırma(binaminal adlandırma) denir. Bu iki isimden birincisi canlının cinsini belirtir ve büyük harfle başlar, ikincisi tanımlayıcı özelliğini belirtir, küçük harflerle ve italik yazılır. Her türün iki isimle adlandırılması ilk kez Carolus Linnaeus tarafından kullanılmıştır.
Örnek
Aslan: Felis leo 
Kaplan: Felis tigris
Ev kedisi: Felis domesticus   
Köpek: Canis familiaris
Kurt: Canis lupus
Karaçam: Pinus nigro    
Soğan: Allium cepa
Patates: Solanum tuberosum
Ev faresi: Mus musculus

Ayrıca sistematikçiler günümüzde sınıflandırma yaparken fosillerden yararlanırlar. Fosillerden elde edilen doku örnekleri analiz edilip DNA benzerliklerinden yararlanılarak canlıların akrabalıkları tespit edilir. 

Şimdi de sınıflandırma da kullanılan basamakları inceleyelim:




 
 

Filogenetik sınıflandırmada temel birim olan türler bir araya gelerek cinsleri, cinsler bir araya gelerek aileleri, aileler bir araya gelerek takımları, takımlar bir araya gelerek sınıfları, sınıflar bir araya gelerek şubeleri ve şubeler bir araya gelerek en büyük kademe olan alemleri oluştururlar. 
Doğal sınıflandırmaya göre canlılar; arkeler, bakteriler, protista, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar alemi olmak üzere 6 alemde toplanır. Bu alemler oluşturulurken hücre yapısı, bir hücreli veya çok hücreli oluşu, depo maddelerinin çeşidi gibi birçok özellik dikkate alınmıştır.

Canlılar Alemi

Sınıflandırma sürekli değişen ve gelişen bir bilim dalıdır. Önceden doğru kabul edilen bilgiler bilimin dinamik yapısıyla yerini yeni bilgilere bırakmıştır. Geçmişte yapılan sınıflandırmalarda bakteriler hücre duvarına sahip olmaları, mantarlar ise bir yere bağlı yaşamaları nedeniyle bitkiler alemine dahil edilmişlerdi. Paramesyum hareket ettiği için terliksi hayvan olarak adlandırılmıştı. Öglena ise kloroplast taşıdığından bitki, kamçısıyla hareket ettiği için hayvan olarak düşünülmüştü. Canlılarla ilgili yeni bilgiler ve kanıtlar ortaya çıktıkça bakteri ve mantarların bitki olmadığı, her ikisinin de ayrı alemlerde yer aldığı; paramesyumun da hayvan olmadığı anlaşılmıştır. 

Günümüzde ise canlılar 6 ayrı alemde toplanmaktadırlar. 
Bu sınıflandırma şöyle yapılmaktadır;



a-) 
Bakteriler
b-) 
Arkeler (archaea)
c-) 
Protistalar
d-) 
Mantarlar
e-) 
Bitkiler
f-) 
Hayvanlar

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri o bölgenin biyolojik çeşitliliğini meydana getirir. 
Biyolojik Çeşitlilik; Gen, Tür ve Ekosistem çeşitliliği olmak üzere üç kategoriye ayrılır.

Genetik Çeşitlilik
Bir tür içindeki çeşitliliği ifade eder. Bu çeşitlilik belli bir tür, populasyon, varyete, alt tür ya da ırk içindeki gen farklılığıyla ölçülür. 

Tür Çeşitliliği
Belli bir bölgedeki, alandaki ya da tüm dünyadaki türlerin farklılığını ifade eder. Bir bölgedeki türlerin sayısı(yani o bölgenin "tür zenginliği") bu konuda kullanılan en önemli ölçüttür diyebiliriz.

Ekosistem Çeşitliliği
Bir ekolojik birim olarak karşılıklı etkileşim içinde olan organizmalar topluluğu ile fiziksel çevrelerinin oluşturduğu bütünle ilgilidir. 

Ekosistem
Kendileri cansız olan fakat canlı topluluklarının oluşumunu, yapısını ve karşılıklı etkileşimlerini etkileyen yangın, iklim ve besin döngüsü gibi faktörleri de içerir. 

Dünyadaki tür çeşitliliği ekvatordan kutuplara doğru azalır. Bir bölgenin coğrafi yapısı, iklim koşulları ekosistemdeki tür sayısını doğrudan etkiler. 

Ülkemiz sahip olduğu biyolojik çeşitliliği ve endemik türleriyle dünya üzerinde önemli bir yere sahiptir. Yeryüzünün sınırlı bir bölgesinde ya da yalnızca bir ülkenin sınırları içinde yayılıl gösteren türlere endemik tür denir.
Türkiye coğrafi açıdan avantajlıdır ve bu avantaj biyolojik çeşitliliğe de yansımıştır. Farklı alanların varlığı (deniz, göl, akarsu, dağlar vb.) bu konuda çok önemlidir ve ülkemiz bunlara sahiptir.

Türkiye'nin Ekosistem ve Biyolojik Çeşitliliği

Orman Ekosistemleri
Karadeniz ve Akdeniz ormanlarında çam, göknar, kayın, meşe, dişbudak, sedir, akağaç ve gürgen gibi ağaçlar bulunmaktadır. 

Ülkemizde endemik bitki türlerinden en önemlileri Balıkesir'de Kaz Dağı göknarı, Eğridir'de kasnak meşesi, Köyceğiz'de sıla ağacı, İspir'de İspir meşesi.
Ülkemiz ormanları hayvan türleri açısından da zengindir. Geyik, dağ keçisi, çakal, yaban domuzu, ağaçkakan, kaplumbağa, şah kartal, esmer akbaba ve bazı baykuş türleri ormanlarımızda yaşamaktadır.

Step Ekosistemleri
Stepler genellikle otsu bitkilerin oluşturduğu doğal çayırlık alanlardır. Ülkemizin yaklaşık %28'ini stepler meydana getirir. Buralarda yetişen türlerden bazıları tarım, endüstri ve sağlık alanları için değerlendirilir. 

Türkiye'deki ekosistemler açısından bakıldığında eb zebgin ebdenik bitki türlerinin steplerde oldğu görülmüştür. Bunlara örnek olarak Ankara çiğdemi, yanar döner çiçeği, çban dikeni gibi bitki türleri, Anadolu miflonu, step vaşağı, gelengi gibi hayvan türleri örnek verilebilir.

Avrupa'da nesli tehlikede olan kuş türlerinden toy, küçük kerkenez, yılan kartalı, şahin, doğan, ibibik, bıldırcın gibi türler ülkemizin steplerinde yaşamaktadır. Ayrıca stepler böcek türleri açısından da zengindir.

Sulak Alan Ekosistemleri
Doğal veya yapay sular, tatlı veya tuzlu sular, durgun veya akıntılı sular, farklı derinlikteki bütün sular, sazlık ve bataklıklardır. Sulak alan ekosistemleri tropikal bölgelerden sonra biyolojik çeşitliliği en fazla olan ekosistemlerdir. 

Ülkemizde Van Gölü, Tuz Gölü, Kızılırmak, Fırat, Seyhan gibi büyük ırmaklar ve baraj gölleri sulak alanlardır. Bu alanlar, sadece Türkiye'deki kuşlar için değil, göçmen kuşların göç yolları üzerinde olması nedeniyle de büyük öneme sahiptir. 
Örneğin dünyada nesli tehlike altında olan tepeli pelikan Manyas Kuş Gölü'nde, dik kuyruk ördeği Burdur Gölü'nde kışı geçirir. Tuz Gölü flamingoları da bu bölgede yumurtalarını bırakır ve yuva oluşturur.

Türkiye'nin sulak alanlarında saz, kamış, hasır otu, nilüfer gibi bitkilerin yanı sıra su mercimeği gibi su altı bitkilerine de tastlanmaktadır.

Deniz ve Kıyı Ekosistemleri
Ülkemizde Karadeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Akdeniz geniş bir ekosisteme sahiptir. 
Ege Denizi birçok ada, adacık, deniz mağaraları ve kayalıklar yönüyle ekosistem çeşitliliği açısından önemlidir. Örneğin; Ege Denizi'ndeki mağaralar Akdeniz foku ve birçok balık türü için barınak oluşturmaktadır. Ayrıca bu denizler çeşitli balık türlerinin yanında ticari önemi olan ve nesli tehlike altında olan kalkan, uskumru ve kılıç balığı gibi türlerin yaşama alanlarıdır.


 

 

Dağ Ekosistemleri
Alp-Himalaya dağ kuşağında yer alan ülkemizin yarısında dağ ekosistemi görülmektedir. Dağların uzanışı ve yüksekliği farklı bitki ve orman ekosistemlerinin oluşmasını sağlamıştır.  


Örnek: Doğu Karadeniz bölgesinin ladin ormanları bakımından zengin olması.

Ülkemizde son yıllarda yapılan çalışmalarda bugüne kadar bilinmeyen 130'dan fazla bitki türü tespit edilmiştir.
Ülkemizin farklı ekosistemlerinin varlığı dolayısıyla biyolojik çeşitliliğin zenginliği dünyadaki doğal yaşamın varlığı ve sürdürebilirliği açısından önemlidir. 
Besin maddesi, ilaç ham maddesi, sanayi ham maddelerinin sağlanması açısından biyoçeşitlilik ekonoik öneme sahiptir.
Türkiye'nin Endemik Bitkileri


 

Bitki İsmi Bulundğu Yer
Orkide Maraş
Badem Elazığ, Hakkari, Van
Kuşkonmaz Antalya, Konya, Mersin
Kiraz * Amasya, Tokat
Nohut * Antalya, Mardin
Tere Niğde, Adana
Keten Amasya, Ankara
Kekik Adana, Tunceli
Armut * Samsun
Üvez Rize
Turp Antalya
Safran Safranbolu
Sığla Ağacı Köyceyiz
Ada Çayı İzmir

( * işaretli olanların bazı türleri endemiktir.)

Türkiye'nin Endemik Hayvanları
 

Hayvan İsmi Bulunduğu Yer
Van kedisi Van
Kayseri kertenkelesi Kayseri
Sivas kangalı Sivas
Dağ horozu Rize
Deniz kaplumbağası Fethiye
Büyük toy Bitlis
Kara leylek Erzurum
Ankara keçisi Ankara
Tiftik keçisi Ankara
Denizli horozu Denizli
Canik atları Samsun
Sülün Samsun
Toros kurbağası Toros Dağları
Silifke dikenli faresi Silifke
Alageyik Doğu Anadolu
Amonos Yılanı Hatay
Karadeniz Alası Karadeniz
İnci kefali Doğu Anadolu

Nesli Tehlike Altında Olan Bazı Canlılar
Canlı İsmi Bulunduğu Yer
Kardelen Karadeniz Bölgesi
Göl soğanı Trakya Bölgesi
Kar çiçeği Maraş, Erzincan
Yanar döner çiçeği Ankara
Kelaynak Şanlıurfa
Toy Doğu Anadolu
Sülün Samsun
Flamingo İzmir
Tepeli Pelikan Kuş Gölü
Sinek Kuşu Peru
Volkan Tavşanı Meksika
Karakuş Türkiye, Hindistan
Küçük Karabatak Güney Avrupa
Mersin Morinası Akdeniz
Kutup Ayısı Kuzey Kutbu
Albatros Güney Yarımküre
 

Copyright © 2013 cahitdersler.tr.gg | Hızlı Kullanım Sürekli Güncel Site !!! | Tüm Hakları Saklıdır. Site Ziyaretçilerinin Konumları Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol